Ürünlerin bozulmadan muhafaza edilmesi için kullanılan soğutma sistemleri, özellikle gıda güvenliğinin sağlanmasında büyük rol oynuyor. Termodizayn CEO’su Güray Ürkmez, maddi gerekçelerin soğutma sistemlerine yapılması gereken yatırımların önüne geçtiğini söylüyor.
Özellikle gıda ürünlerinin hasat sonrası depolanması, işlenmesi ve tüketiciye ulaştırılması aşamasında kullanılan soğutma sistemleri, gıda sağlığının korunmasında önemli bir rol oynuyor. Soğutma sistemleri, standart olarak serin muhafaza (+7/+16°C), taze muhafaza (0/+4°C) ve donmuş muhafaza (-18/-23°C) olmak üzere 3 temel sıcaklıkta yapılıyor. Bunların haricinde gıdaların şoklama yöntemi ile hızlı soğutma ihtiyaçlarının giderilmesi için -40°C ye inebilen özel sistemler de mevcut. Daha düşük sıcaklıklara ihtiyaç duyan ton balığı ve diğer bazı balık türleri ile kozmetikler, kültürler, aşılar, ilaçlar ve bilimsel test ortamları için de -60°C soğutma sistemleri kullanılıyor.
Yetkililer, Türkiye’de soğutma sistemleri konusunda yeterli bilincin olmadığına dikkat çekiyor. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan yerli soğutma sistemleri şirketi Termodizayn’ın CEO’su Güray Ürkmez, “Ülkemizde ne yazık ki soğuk zincirin sağlanmasında üreticilerin ve tüketicilerin bilinçsizliğinden kaynaklanan sorunlar yaşanıyor. Özellikle soğutma cihazları üreticilerinin bir kısmı, kısıtlı sermaye ve müşteri taleplerine göre basit dizayn edilmiş, yetersiz donanıma sahip soğutma sistemleriyle hem üreticileri hem de tüketicileri hak ettikleri kaliteye ulaşamıyorlar” diye uyardı.
Gıda ürünleri tüketim aşamasında bozulma riskiyle karşı karşıya kalıyor
Soğutma sistemlerinin eksikliğinden kaynaklanan sorunların sıklıkla gıda sektöründe yaşandığını ve bu durumun toplum sağlığını riske attığını belirten Ürkmez, “Gıda ürünlerinin, türlerine ve fiziksel yapılarına göre değişmekle birlikte, hasat sonrası tüketiciye ulaştırılırken besin değerlerinde ve kalitelerinde kayıplar yaşandığını görüyoruz. Üstelik bu kayıplar, pek çok gıda ürünü tüketim aşamasına geldiğinde, ürünün bozulma sınırına yakın bir noktada oluyor. Bu durumun önüne geçmek için üretim veya hasat sonrası gıda kalitesini en üst düzeyde tutacak ve toplum sağlığını koruyacak nitelikli soğutma sistemlerinin yaygınlaştırılması ve bu konudaki bilinçlendirme çalışmalarının artırılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Enerji sarfiyatı düşük ve uzun ömürlü soğutma sistemleri kurmak mümkün
Gıda ürünlerinin muhafaza sürelerinin uzatılması için depolama öncesinde sağlıklı ve hızlı soğuk zincirin oluşturulması ve korunması gerektiğine dikkat çeken Güray Ürkmez, Termodizayn Soğutma Sistemleri olarak, üretimini yaptığımız gıda depolamaya uygun hijyenik soğuk depolarımız ve konteyner tip taşınabilir soğutma sistemlerimiz ile, soğutma zincirine katkıda bulunuyoruz. -40°C şoklama sistemleri ve mobil tip şoklama konteynerleri ile üreticilere hızlı ve kolay bir şekilde ürünlerini şoklayarak dondurma imkanı sunuyoruz. Dondurulmuş ürünlerin depolanması için de gıda hijyenine uygun -18°C/-25°C soğuk depoları ile üreticilere kolaylık sağlıyoruz. Üreticiler arasındaki yüksek maliyet kanısının aksine, enerji sarfiyatı düşük ve uzun ömürlü soğutma sistemleri ürün kayıplarının önüne geçerek üreticiler için avantaj sağlıyor” ifadelerini kulandı.
Ürkmez, soğuk depoların kurulacağı yerin de gıda güvenliğinde belirleyici olduğuna değinerek “Soğuk deponun ve soğutma sistemlerinin kurulacağı yer, hangi amaçla kullanılacağı dikkate alınarak seçilmeli. Yeri kısıtlı olan veya sabit bir binası bulunmayan üreticiler, konteyner tip taşınabilir soğuk depolar ve şoklama üniteleri kullanabilir. Böylece üreticiler, istedikleri zaman, istedikleri yere soğuk depolarını taşıyarak, ürünlerini güvenle muhafaza edebilir” diye ekledi.