Özel şirket eliyle yürütülen en iddialı ağaçlandırma projesini; diktiği 21 milyon ağaç ve oluşturduğu 67 ayrı lokasyondaki Torku Ormanları ile kesintisiz sürdüren Konya Şeker, her yıl daha da büyüttüğü Torku Ormanları’nda ekosistemi de canlandırıyor.
Toplu ağaçlandırma alanlarına biyoçeşitliliği artırmak için birbirine zarar vermeyen türlerin doğal ortamında çoğalması için orman alanlarına sincapları, tavukları ve hindileri salan Konya Şeker 2 yıl önce de yeni bir adım attı. Torku Ormanları ve onlarca kızıl geyiklerden sonra kaz sürüleri ile arı kovanlarına da ev sahipliği yapmaya başladı. Şimdilik binlerce kaz ile yüzlerce kovana ev sahipliği yaparken, projenin tüm ağaçlandırma sahalarına yayılmasıyla hem toplu ağaçlandırma alanlarında yabani ot mücadelesinde başarısı tartışmasız.
Kaz sayılarının hem de Konya Ovası’nda tozlaşmayı daha etkin hale getirerek, özellikle meyve ve sebze üretiminde verim artışına katkı yapmak için kovan sayılarının katlanarak artırılması hedefleniyor.
Ormanlarda biyoçeşitlilik arttı
Konuyla ilgili değerlendirme de bulunan Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk “ağaç sayımız 21 milyona ulaşınca en azından yabani ot temizliğine insan gücüyle yetişilmesi imkânsız hale geliyor. Bu mücadelede hızlanmanın iki yolu vardı biri plebisit kullanmak diğeri de ekolojik mücadele için bir yol bulmak, ormanlarda biyoçeşitliliği artırarak hem orman sakinlerinin besleneceği hem de yabani ot mücadelesini yapabileceğimiz bir çözüm bulmak. O çözümü kazlarla bulduk. Biz kimyasal mücadele yerine tercihimizi kazlardan yana yani biyolojik bir mücadeleden yana kullandık. Neticede kazlar testere gibi dişleriyle Torku Ormanlarının çim biçme makineleri gibi görev ifa etmeye başladı.
Orman sahalarımızda geliştirdiğimiz bir diğer ekolojik çözüm ise tüm Konya Ovası’na yönelik bir hizmettir. Bilindiği gibi bitkisel üretim ve meyvecilik açısından en önemli husus tozlaşmadır. Yani çiçekli bitkilerin meyveye durabilmesi için polenlerin çiçeklere taşınması gerekir. Bu rüzgâr yardımı ile olabileceği gibi bunun en önemli taşıyıcıları arılardır.
Çiçekten çiçeğe konarken, ayaklarında, gövdelerinde taşıdıkları çiçek tozlarıyla kondukları çiçeği döllerler ve meyvenin, sebzenin üretim sürecini başlatırlar. Biz ovada tozlaşmanın daha etkin hale gelmesi ve sağlıklı şekilde doğal yollarla hızlanması, verimin artması için ormanlarımıza yüzlerce kovan arı yerleştirdik” dedi.
“Ekosisteme yatırımın ödülünü alıyoruz”
Toplu ağaçlandırma sahalarının yaz bakımını yapan ağaçlandırma ekiplerinin çalışmalarını yerinde inceleyen ve Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk “Ağaçlandırma çalışmalarını hobi amaçlı yapmıyoruz. Tarımsal üretimde verim artışını sağlamak için çevre şartlarının üretici lehine değiştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Ağaçlandırma ile birlikte bir habitatın da oluşmasını arzuladık ve doğal hayatın bu alanlarda canlanması ile ağaçların ekolojik dengeye katkısının daha çok artacağını düşünerek ormanlık alanlarımıza doğal hayatın unsurları olan arı, sincap, değişik kuş türleri, kaz ve kızıl geyikleri ormanlarımıza saldık.
Toplu orman alanları için özellikle de Konya gibi yazın kurak geçen bölgelerde en büyük risklerden biri ağaçların dip temizliğidir. Genel olarak sahanın özel olarak ağaçların diplerini yabani otlardan temizlemezseniz ağaçlar için iki önemli risk oluşur. Ağacın kök çukurunu ot kaplarsa ağaç yeterince beslenemez.
İkincisi ve daha tehlikelisi sürtünme, bir cam kırığı kuruyan bu otlardan bir öbeğin kasıt olmadan da tutuşmasına sebep olabilir. O nedenle biz hem yol boyu ağaçlandırma güzergahlarımızda hem de toplu ağaçlandırma sahalarımızda projeye başladığımızdan bu yana 16 yıldır hem sulama hem budama yani yabani ot temizliğini yaz boyu yapıyoruz. Ancak ağaç sayımız 21 milyona ulaşınca en azından yabani ot temizliğine insan gücüyle yetişilmesi imkânsız hale geliyor.
Kazlarla yabani ot mücadelesi
Bu mücadelede hızlanmanın iki yolu vardı biri plebisit kullanmak diğeri de ekolojik mücadele için bir yol bulmak, ormanlarda biyoçeşitliliği artırarak hem orman sakinlerinin besleneceği hem de yabani ot mücadelesini yapabileceğimiz bir çözüm bulmak. O çözümü kazlarla bulduk. Biz kimyasal mücadele yerine tercihimizi kazlardan yana yani biyolojik bir mücadeleden yana kullandık. Neticede kazlar testere gibi dişleriyle Torku Ormanları’nın çim biçme makineleri gibi görev ifa etmeye başladı. 300’e yakın kişiden oluşan ağaçlandırma ekiplerimiz için şimdilik binlerce başlık destek kuvvet haline geldiler.
Kaz sürülerinde devamlılığı da anaç kazlarımızı kuluçkaya yatırarak kendimiz sağlıyoruz ve sürünün genç kalmasını temin ediyoruz. Doğal ortamda beslenen kazlarımızdan ürettiğimiz kaz etlerini de Doğrudan Marketler eliyle tüketici ile buluşturuyoruz.
“Verimin artması için ormanlarımıza yüzlerce kovan arı yerleştirdik”
Orman sahalarımızda geliştirdiğimiz bir diğer ekolojik çözüm ise tüm Konya Ovası’na yönelik bir hizmettir. Bilindiği gibi bitkisel üretim ve meyvecilik açısından en önemli husus tozlaşmadır. Yani çiçekli bitkilerin meyveye durabilmesi için polenlerin çiçeklere taşınması gerekir. Bu rüzgâr yardımı ile olabileceği gibi bunun en önemli taşıyıcıları arılardır. Çiçekten çiçeğe konarken, ayaklarında, gövdelerinde taşıdıkları çiçek tozlarıyla kondukları çiçeği döllerler ve meyvenin, sebzenin üretim sürecini başlatırlar. Biz ovada tozlaşmanın daha etkin hale gelmesi ve sağlıklı şekilde doğal yollarla hızlanması, verimin artması için ormanlarımıza yüzlerce kovan arı yerleştirdik. O arılarda bizim yorulmak bilmeyen bahçıvanlarımız gibi sadece her bitki ile her ağaç ile değil, milyonlarca, milyarlarca çiçekle tek tek ilgileniyor, sabah akşam her çiçeği bizim adımıza ziyaret ediyorlar.
Organik kaz eti tüketiciyle buluşuyor
Onların Konya Ovasının dört bir yanından topladıklarıyla biriktirdiği ballar da Doğrudan Marketlerimiz de organik bal olarak tüketici ile buluşuyor. Yani özetle, oluşturduğumuz orman alanlarında yabani ot mücadelesini kazlar, Konya Ovası’nın tamamında tozlaşma için bizim ormanlarımızın arıları hizmet ediyor, hem ormanlarımız doğal bekçilerince muhafaza ediliyor hem de tüketici organik kaz eti ve balla buluşuyor. Biz orman alanlarımızda geliştirdiğimiz ekolojik çözümle bir yandan Orman sahalarının bakımı ve yabani otla mücadelede ciddi bir tasarruf imkanına kavuşur, arı kovanlarımızla ovanın verimliliğine, bağcılık, meyvecilik ve bahçeciliğe katkı yapmanın onurunu yaşarken bu ekolojik çözümün raflara ulaşan bereketiyle de ekosisteme yatırımın ödülünü alıyoruz” dedi.
Konya Şeker yaklaşık 21 milyon ağaç dikti, 67 orman oluşturdu
Hedefini Türkiye nüfusu kadar ağaç olarak belirleyen ve ülkemizin en iddialı ağaçlandırma projesini yürüten Konya Şeker proje kapsamında 2004-2021 yılları arasında yaklaşık 21 milyon ağaç dikti. Kurduğu 3,1 milyon fidan/yıl üretim kapasiteli Fidan Üretim Merkezi ile de ağaç varlığının güvencesi olan Konya Şeker, ağaçlandırılacak saha olarak Konya Kapalı Havzası’nın tamamını seçti. Konya Şeker, ağaçlandırma çalışmaları çerçevesinde 5 bin kilometrelik mesafede, 273 ayrı güzergâhta çift taraflı ve derinliği 8 ila 10 sıraya kadar varan ağaçlandırma güzergâhları ve 67 farklı yerde oluşturulan 9.400 dekarlık toplu orman alanlarında cinsi, bölgenin iklim ve toprak yapılarına göre değişmekle birlikte, genel olarak akasya, dişbudak, akçaağaç, mahlep, karaağaç, iğde, ahlat, alıç, meşe, çınar, badem, zerdali, dut, ceviz, ıhlamur, çınar, sedir, karaçam, mavi selvi ve kiraz gibi ağaçlar yetiştirdi.
Torku Ormanları, yetişen ormanlarla birlikte kızıl geyiklerin yanı sıra tilki, yılan, yaban tavuğu, koyun ve sincap gibi hayvanların yaşamına olanak sağladı.
Toplu ağaçlandırma alanlarında ekolojik ortamı iyileştirmek için birbiriyle uyumlu yaban hayvanlarını da bu alanlara salan Konya Şeker, ağaçlandırma çalışmalarındaki temel amacı; çevre şartlarını üretici lehine değiştirmek olarak belirledi ve nitekim bu çalışmalar ilk sonuçlarını vermeye başladı. Ağaçlar sayesinde oluşan doğal iklimleme verime yansıdı, biyolojik hayatın canlanmasıyla da süne ile biyolojik mücadelede önemli bir aşama kaydedildi.