Meyve suyu tüketiminin meyve nektarı tüketiminin üzerinde olduğu Avrupa ülkelerinde baskın tatlar portakal ve elma iken, Türkiye’de en çok tercih edilen tatlar şeftali, vişne ve kayısıdır.
MEYED (Meyve Suyu Endüstrisi Derneği)
1. Meyve üretimi ve işlenen meyve
a. Meyve üretimi:
Türkiye’de meyve suyuna işlenen başlıca meyveler; elma, kayısı (zerdali dahil), şeftali, vişne, portakal, üzüm ve nardır. Bu yedi meyvenin 2000 yılındaki üretim miktarları 8,2 ton iken, 2007 yılında yaklaşık 8,9 ton, 2008 yılında ise 9 tona ulaşmıştır. 2000-2008 yılları arasındaki artış % 9,1 iken önceki yıla göre artış % 1,2’dir. Tablo 1’de, Türkiye’de meyve suyuna işlenen meyvelerin yıllara göre üretim miktarları gösterilmektedir. Ayrıca yıllara göre yüzdesel değişimler tablonun altında belirtilmiştir.
Elma üretimi yıllara göre salınım yapmak ile beraber, genel olarak çok dikkat çekici bir değişim gözlemlenmemektedir. 2004 ve 2006 yıllarında bir önceki yıllara göre gözle görülür biz azalma meydana gelmiştir. Fakat 2006 yılını takip eden 2 yıl üretimde artış meydana gelmiştir. Sektörün başlıca hammaddelerinden olan elma, üzümden sonra en çok üretimi yapılan meyvedir. Türkiye, dünya elma üretimi sıralamasında Çin, Amerika ve İran’ın ardından 4. sırada yer almaktadır.
Kayısı üretiminde 2000-2003 yılları arasında bir düşüş görülmektedir. Son 8 yılda en fazla üretiminin yapıldığı yıl 2005 yılının ardından üretimde ciddi bir azalma yaşanmış olup 2006’dan bu yana istikrarlı bir üretim artışı söz konusudur. 2000 yılından bu yana üretimde dalgalanmalar yaşanmış olmasına rağmen, dünya kayısı üretiminde Türkiye açık ara birinci sırada yer almaktadır. Türkiye’yi sırasıyla İran, İtalya, Pakistan ve Fransa izlemektedir.
Şeftali üretimindeki son 4 yıl çok net bir değişim gözlenmemektir. 2000’den bu yana üretimin en düşük olduğu yıl 2004 yılıdır. Türkiye şeftali üretiminde sırasıyla Şili, İtalya, İspanya, Amerika ve Yunanistan’ın ardından altıncı sırada yer almaktadır.
Vişne üretiminde de kayısıda olduğu gibi dalgalanmalar yaşanmıştır. Fakat 2005 yılından sonra dalgalanmalar sona ermekte ve yapılan plantasyonların da etkisi ile belirgin bir üretim artışı görülmektedir. Türkiye meyve suyu endüstrisinin stratejik meyvesi konumunda olan vişnede, dünya üretiminde Ukrayna, Amerika ve Polonya’nın önüne geçilerek, Rusya’nın ardından ikinci sırada yer alınmaktadır.
Portakal üretiminde 2000 yılından 2006 yılına kadar sürekli bir artış yaşanmış fakat son 2 yıl az da olsa düşüş gözlenmektedir. Türkiye’de üretilen portakal çeşitleri, sanayiye tipi olmayıp, meyve suyuna işlemeye uygun değildir. Bu nedenle, üretilen portakallar meyve suyu endüstrisinde değerlendirilememekte ve ithal edilmek durumunda kalmaktadır.
Meyve suyuna işlenen meyveler sıralamasında üretimi en çok yapılan meyve üzümdür. 2006 yılına kadar çok net bir değişim gözlenmemektedir. Son 2 yıl portakalda olduğu gibi üzüm üretiminde de bir düşüş yaşanmıştır. Türkiye, dünya üzüm üretiminde sırasıyla İtalya, Fransa, Çin, Amerika ve İspanya’nın ardından altıncı sırada yer almaktadır.
Nar üretimi 2000-2002 yılları arasında sabit kalmakta, fakat 2004 yılından 2008’e kadar üretim istikrarlı olarak artmaktadır. Son yıllarda, dünya çapında üzerine çektiği yüksek ilgi nedeni ile yapılan plantasyonlardaki artış göz önünde bulundurulduğunda, üretim artışının devam etmesi beklenmektedir. Nar, meyve suyuna işlenen meyveler arasında en son sırada yer almaktadır. Ancak 2000’den bu yana nar üretiminde yakalanan ciddi ivme ile ürün, işlenen meyveler arasında en hızlı büyüme gösteren meyve konumuna gelmiştir. 2000-2008 yılları arasında üretimdeki artış % 117 ve önceki yıla göre artış ise % 25 civarındadır.
Toplam üretime en fazla katkısı bulunan meyveler sırasıyla üzüm, elma ve portakaldır. Toplam üretim 2005 yılında artış göstermiştir. Son 3 yıla bakıldığında ise 2005 yılını takiben meydana gelen azalmadan sonra az da olsa bir artış görülmektedir.
Sonuç olarak, meyve üretimi 2000 yılından 2008 yılına % 9,1, 2007’den 2008’e ise % 1,2 artmıştır. 2000’den 2008’e en önemli üretim artışı % 117 ile nar ve % 75 ile vişne göstermiştir.
b. İşlenen meyve:
Sektörün işlediği meyvelerin miktarı ve çeşidi her geçen gün artmaktadır. İşlenen meyvelerde ana çeşitleri bugüne kadar olduğu gibi elma, şeftali, kayısı ve vişne oluşturmaktadır. Son yıllarda üretim ve işlenme miktarını hızla artıran nar gibi, ülkemiz açısından önemli bir ihracat kalemi haline gelebilecek olan havuç da payını arttırmaktadır.
Meyve suyuna işlenen meyve miktarları 2000 yılında 433.000 ton iken 2007 yılında 737.000 ton, 2008 yılında ise 771.000 tondur. Buna göre 2008 yılındaki artış oranı 2000 yılına göre % 78, 2007 yılına göre % 5 olmaktadır. 2000 ile 2008 yılları arasında meyve suyuna sanayinde işlenen meyve ve sebze miktarları Tablo 2’de gösterilmektedir.
Hammadde olarak elmanın payı yıldan yıla azalmak ile beraber % 43,3 ile ilk sırada yer almaktadır. Elmayı % 15,4 ile şeftali, % 9,7 ile kayısı ve % 8,3 ile portakal takip etmektedir.
Ayrıca tabloda da görüldüğü gibi hammaddenin diğer meyvelerle çeşitlenebilmektedir. Tablo 3’te işlenen meyvelerin türlere göre % dağılımları gösterilmektedir.
Konsantre ve püre üretimi
Meyve suyu üretiminde meyve önce konsantreye ve/veya püreye işlenmektedir. Bunlar ara ürünler olmaktadır. Pazara göre bunların bir kısmı ihraç edilmekte, önemli bir kısmı da yurtiçine tüketime hazır içeceğe dönüştürülmektedir.
Bir diğer yöntem ise meyvelerin doğrudan meyve suyuna işlenmesidir. Bu şekilde üretilen meyve suları için NFC (not from concentrate-konsantreden elde edilmeyen) kısaltması kullanılmaktadır. Dünyada genel olarak kullanılan yöntem konsantre ve püreden meyve suyu elde edilmesi olsa da, son yıllarda Avrupa’da NFC ürünlerin payı her geçen gün artmaktadır.
Ülkemizde ise NFC ürünlerin payı henüz oldukça düşüktür, ancak ilerleyen zamanlarda payının artması beklenmektedir.
2008 yılında farklı hammaddelerden elde edilen ara ürün (konsantre/püre) miktarı 258.900 tondur. Bunun 74.300 tonunu konsantre ve 184.300 tonunu ise püre oluşturmaktadır.
Konsantre üretiminde 45.000 ton ile elma birinci sırayı alırken 12 500 ton ile vişne ikinci ve 5.200 ton ile nar üçüncü sırada bulunmaktadır. Dikkati çeken noktalardan birisi portakal ve havuç konsantresi hariç diğer meyve konsantrelerinin üretimlerinin azalmasıdır. Bunun nedeni ise üretimdeki çeşitliliğin artmasıdır. Ayrıca püre üretiminde de ciddi bir artış söz konusudur. Püre üretiminde ilk sırayı 105.700 ton ile şeftali, ikinci sırayı da 66.800 ton ile kayısı almaktadır. 2008 yılında ara ürün üretimi 2000 yılına göre % 142; 2007 yılına göre ise % 25,1 artış göstermiştir. Tablo 4’te 2000’den 2008’e konsantre ve püre üretim miktarları gösterilmektedir.
Meyve suyu ve benzeri içecek üretimi
Meyve suyu ve benzeri içecekler genel olarak, içerdikleri meyve oranına göre dört ana kategoride incelenmektedir. Bunlar % 100 meyve içeren meyve suyu, % 25-99 arasında meyve oranına sahip meyve nektarı, % 10-24 meyve oranına sahip meyveli içecek ve % 0‐9 meyve içeriğine sahip aromalı içecektir.
2008 yılında yurtiçi ve yurtdışı pazar için tüketime hazır içecek üretimi 821,6 milyon litredir.
Bunun % 64’ü meyve nektarlarından, % 22’si aromalı içeceklerden oluşmaktadır. % 100 meyve suyu % 9 pay alırken meyveli içecek % 5 pay almıştır.
Tablo 3’te 2000 yılı ile 2008 yılı arasındaki yıllarda meyve suyu ve benzeri hazır içeceklerin üretim miktarları gösterilmektedir. Toplam üretimde 2000’den bu yana yaklaşık 2.8 katlık, önceki yıla göre ise % 9.8’lik bir artış gerçekleşmiştir.
Toplam üretim ve nektar üretimi 2000 yılından bu yana istikrarlı büyümesini sürdürmektedir. Toplam üretim miktarı düşük de olsa, meyve suları 2000-2008 yılları arasında kendi içinde yaklaşık 37 kat artarak oldukça önemli bir yükselme grafiği çizmektedir.
Meyve suyu ve benzeri içecek tüketimi
2008 yılında yurtiçi tüketime hazır meyve suyu ve benzeri ürün tüketimi 776 milyon litredir. Bu değer, 2000 yılına göre % 164; 2007 yılına göre ise % 9,4 artış anlamına gelmektedir. Tüketimde en büyük payı % 66,2 ile meyve nektarı almakta, bunu % 22,3 ile aromalı içecek, % 6,8 ile meyve suyu ve % 4,7 ile de meyveli içecek takip etmektedir.
İçecek kategorilerindeki değişim oranları farklılık göstermektedir. 2007’den 2008’e meyveli içecek tüketimi % 49,8’lik bir artışla birinci sıradadır. Meyveli içeceği % 43,7’lik artışla aromalı içecek izlemektedir. Bununla birlikte % 100 meyve suyu tüketiminde % 15,7’lik bir azalma görülmektedir. Meyve nektarında ise % 2,3’lük bir artış söz konusudur.
Tüketim tercihlerinde dikkat çekici olan 2000’li yılların başından bu yana hızla büyüyen meyve suyu kategorisinde bir azalma yaşanması ve nektarların büyüme hızının yavaşlamasıdır. Bunun altında yatan başlıca neden ise, yaşanan küresel krizin dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tüketici tercihlerinin daha düşük meyve oranlı, dolayısıyla daha düşük fiyatlı ürünlere kaymasıdır. Buna ek olarak meyveli içecekteki artışta etkisi olan bir diğer konu ise 2007 yılında pazara giren limonatadır. Meyveli içecek kategorisinde yer alan limonata ambalaja girmesinin ardından ciddi bir tüketici kitlesi kazanmıştır. Bu neden ile önümüzdeki yılda da meyveli içecek kategorisinde büyüme beklenmektedir.
Tablo 4’te kişi başına yıllık meyve suyu ve benzeri içecek tüketim miktarları gösterilmektedir. 2008 yılı kişi başına düşen meyve suyu ve benzeri içecek tüketimi 10,83 litredir. Bu miktarın; 7,2 litresi meyve nektarlarından, 0,73 litresi % 100 meyve suyundan, 2,4 litresi aromalı içeceklerden ve 0,51 litresi de meyveli içeceklerden oluşmaktadır. 10 litre barajının ilk defa aşıldığı 2007 yılının ardından kişi başına düşen tüketimde büyüme devam etmektedir.
Tüketim tercihleri kategorilere göre olduğu gibi tatlara göre de değişiklik göstermektedir. 2008 yılında % 100 meyve suyu kategorisinde % 30,05 ile elma ilk sırada, % 24,76 ile karışık ikinci sırada ve % 16,45 ile portakal üçüncü sırada yer almaktadır. Önceki yıllara göre yaşanan farklılık ilk sırada yer alan karışıkların, elmanın gerisinde kalmasıdır.
Tüketimin yaklaşık % 66’sını oluşturan meyve nektarlarında ise % 36,65 ile şeftali birinci, % 23,53 ile vişne ikinci ve % 16,09 ile karışık üçüncü sırada bulunmaktadır. Türkiye meyve suyu pazarını domine etmesi nedeni ile meyve nektarlarındaki tat dağılımı, toplam tüketici tercihini işaret etmektedir. Bir diğer deyişle, meyve suyu tüketiminin meyve nektarı tüketiminin üzerinde olduğu Avrupa ülkelerinde baskın tatlar portakal ve elma iken, Türkiye’de en çok tercih edilen tatlar şeftali, vişne ve kayısıdır. Meyveli içecekte sırasıyla kayısı ve şeftali; aromalı içecekte ise sırasıyla şeftali ve vişne ilk iki sırada yer almaktadırlar. Yeni tatların ve tasarımların tüketici beğenisine sunulmasının, pazarın büyümesine etkisi büyüktür.
İthalat ve ihracat
a. İthalat
2000 yılından 2008 yılına Türkiye’nin meyve suyu ithalatı miktar olarak 3,3 bin tondan 16,6 tona ulaşmıştır. Değer olarak ise 4,2 milyon dolardan 36,7 milyon dolara çıkmıştır. Tablo 5’te Türkiye’nin 2000’den 2008’e olan meyve suyu ithalatı gösterilmektedir.
İthalatta 2007’ye göre 2008 yılında, miktar olarak % 11’lik düşüş, değer olarak ise % 6’lık artış gözlenmiştir. İthalatta, 2000-2007 yılları arasında hem değer hem de miktar bakımından büyüme söz konusudur. Küresel kriz nedeni ile meyve oranı daha düşük ürünlere yönelme ve azalan dış talep ithalat miktarının azalmasında etkili olmuştur.
Tablo 6’da 2006, 2007 ve 2008 yılı Türkiye’nin meyve suyu ve konsantresi ithalat miktarı ve değerleri gösterilmektedir. 2008 değerlerine bakıldığında, ilk sırada 5,8 bin ton ile portakal suyu ve onu takiben 3 bin ton ile diğer meyve/sebze suları ve 2,1 bin ton ile de turunçgil suları gelmektedir. Önceki yıllarda olduğu gibi ithalattaki en önemli kalemi olan portakal suyu/konsantresi, toplam ithalatın miktar bakımından % 35, değersel açıdan ise % 43’ünü oluşturmaktadır.
2000 yılından 2008 yılına Türkiye’nin meyve suyu ihracatı miktar olarak, % 26 artarak 52,3 bin tondan 66 bin tona çıkmıştır. Değer olarak ise 3 kat artış göstermiş ve 42,1 milyon dolardan 131,1 milyon dolara yükselmiştir. Ancak 2007’ye göre 2008 yılında, ihracatta hem değer hem de miktar olarak % 18 azalma görülmektedir. Bu yaşanan ekonomik durgunluğun doğal bir sonucu olup, tüm dünyada benzer şekilde gerçekleşmiştir.
2008 yılında ihracatta miktarsal olarak en fazla payı elma suyu ve diğer meyve/sebze suları almıştır. 2008 yılında 2007’ye oranla elma suyu/konsantresi ihracat miktarında belirgin bir düşüş söz konusudur. Bunun en önemli nedenleri arasında yaşanan küresel kriz ve Çin’deki yüksek üretimin ürün karlılığını ciddi ölçüde azaltmasıdır. Değersel olarak elma suyu/konsantresi ihracatında bir düşüş vardır.
Dikkat çeken bir diğer konu ise Türkiye’nin meyve suyu ve konsantreleri ihracatında en önemli kalemi olan elma suyu/konsantresinin tahtını kaybetmesi ve payının % 34’e gerilemesidir. Önceki yıllarda daha yüksek orana sahip olan elma suyu/konsantresinin payından çalarak hem miktarsal hem de değersel olarak ilk sıraya yerleşen diğer sebze/meyve sularının payı ise % 53’e yükselmiştir. Vişne, şeftali, kayısı ve sebze suları gibi ürünlerin bulunduğu bu kategori için bir diğer dikkat çekici nokta, krize rağmen önceki yıla göre birimsel değerinin artmış olmasıdır.
Kaynaklar: FAOSTAT