Yaklaşık 30 bin metrekare alan üzerine kurulu, merkezi bir konumda bulunan Türkiye’nin yeni tatil adası Ramada Resort Kuşadası & Golf, içinde barındırdığı zengin botaniği, eğlence seçeneklerinin yanı sıra fonksiyonel ve modern mimarisiyle de ön plana çıkıyor. Otelin Genel Müdürü Tamer Onsoy, Gıda 2000’in sorularını yanıtladı.
-Sayın Onsoy, Ramada Resort Kuşadası & Golf Oteli ile ilgili bilgileri almadan önce Özyer Group’u kısaca anlatır mısınız? WhydhamGroup ile yolları nasıl kesişti?
Grubun temelleri 1948 yılında Fethiye’de, Ömer Özyer tarafından atıldı. Şirket, tekstil ve kuyum sektöründe uzun süre faaliyet gösterdikten sonra farklı alanlarda da faaliyet göstermeye başladı. Yarım yüzyılı geride bırakan Özyer Group şu anda turizm, inşaat, kuyum, medya ve enerji alanlarında faaliyetlerini sürmektedir. Özyer Group, Ege‘den doğan bir şirket olarak daima planlı ve istikrarlı büyümeden yana oldu. Faaliyetlerini sürdürürken öncelikle ülke ekonomisi ve bulunduğu bölgenin gelişimi için katma değer üretmeye ve grup şirketlerini ileriye götürmeye özen göstermiştir.
Wyndham Group işbirliğine gelirsek, Özyer Group çatısı altında yapılan turizm yatırımlarıyla uzun yıllardır bu bölgenin dinamiklerini çok iyi tecrübe etme ve tüketici ihtiyaçlarını gözlemleme fırsatı yakaladık. Yarattığımız Liberty markası ve markanın bıraktığı kalite algısı da bunun bir nevi ispatı. Kurum kültürümüz gereği daha iyi hizmet arayışımıza hiç ara vermedik. Bu nedenle bizim yerelde edindiğimiz tecrübe ve gücü, uluslararası alanda kendini ispatlamış başka bir güçle birleştirmek istedik. Whydham Group’un global tecrübesi ve know-how’ı ile Özyer grubun Türkiye’de turizm alanındaki tecrübesini birleştirilerek bölgenin en iyi hizmet veren tesislerinden bir tanesine imza attığımızı söyleyebilirim. Her iki tarafında birbirinden öğreneceği yeni şeyler olduğuna inanıyorum. Bu anlamda Wynham Gorup ile olan işbirliğimizin turizm açısından çok önemli bir adım olarak görüyor, bölge turizmine farklı bir bakış açısı ve değer kazandıracağımızı düşünüyorum.
-Ramada Resort Kuşadası & Golf Oteli, yeni bir tesis… Tesisi ana hatlarıyla okuyucularımıza tanıtır mısınız?
Kuşadası bildiğiniz gibi Türkiye’nin ilk turizm destinasyonlarından birisi olmasının yanı sıra doğal ve tarihi güzellikleriyle büyük bir turizm potansiyeli taşımaktadır. Efes Antik Kenti ve Meryem Ana’ya yakınlığı bölgeye büyük avantaj sağlıyor. Aynı zamanda İzmir, Aydın gibi büyükşehirlere yakınlığı ile de merkezi bir konuma sahip. Otelimiz, İzmir Adanan Menderes Havalimanı’na 45 dakika mesafede, Kuşadası merkezine ise yürüyüş mesafesinde.
Otelin özelliklerinden bahsetmek gerekirse, yaklaşık 30.000 metrekare alan üzerine kurulu, merkezi bir konumda bulunan Türkiye’nin yeni tatil adası Ramada Resort Kuşadası & Golf, içinde barındırdığı zengin botaniği, eğlence seçeneklerinin yanı sıra fonksiyonel ve modern mimarisiyle ön plana çıkıyor. Aynı zamanda otel içerisinde 1500 metrekare eğlence alanı, 800 metrekare alana kurulmuş bir SPA merkezi ve 18 delikli bir golf sahası var. Dolayısıyla misafirler her türlü eğlence, yemek, sportif aktivite ve bakım hizmetlerini tesisi içerisinde giderebilecekler. Bu nedenle bu tesisi biz yeni tatil adası olarak adlandırıyoruz.
-Ege’nin ilk ve tek 18 delikli golf sahasının otelinizde olduğunu öğrendik. Sadece golf ile ilgilenenleri mi hedefliyorsunuz? Müşteri kitlesi açısından başka hedefleriniz de var mı?
Golf turizmi önemli bir hedef kitlemizi oluştursa da oteli sadece bir golf oteli olarak konumlandırmak yanlış olur. Mevsimsel şartları, otelin sunduğu diğer geniş imkânları göz önünde bulundurduğumuzda aslında otel genel bir hedef kitlesine hitap ediyor. Mesela yeni açtığımız Omega Showland otel konseptleri içerisinde Türkiye’nin en büyük gösteri merkezlerinden birisi. Geçtiğimiz günlerde Anadolu Ateşi’nin özel gösterisiyle perdelerini açtı. Burada konser, gösteri ve renkli şovlara ev sahipliği yapmayı planlıyoruz. Bu da ayrı bir turizm konsepti ve ayrı bir hedef kitle demek… Showland’imiz kadar mutfağımıza da çok güveniyoruz. Dünya mutfağı ve füzyon mutfak örneklerinin yanı sıra A La Carte olarak hizmet veren Türk ve İtalyan mutfağımız var. Ödüllü şefimizle belki de sadece gastronomik bir yolculuğa çıkmayı bekleyen misafirleri de ağırlayacağız. Zaten otel içerisindeki havuzlar, SPA gibi sosyal alanlar da bir tatilde isteyebileceğiniz tüm özellikleri barındırıyor. Bu nedenle zaten kendimizi biz tatil adası olarak görüyoruz. Kısacası bu tatil adasında herkese hitap edecek bir bölüm mutlaka var…
-Otelinizi benzerlerinden ayıran en önemli özellik sizce nedir?
Bu soruya sunulan tesis imkanları olarak cevap verirsek öncelikle Egenin ilk ve tek 18 delikli golf sahasını, benzerleri içerisinde en büyüklerden birisi olan Omega Showland’i ve benzersiz lezzet deneyimleri yaşatan mutfağımızı saymam gerekir. Ancak tüm samimiyetimle söyleyebilirim ki bizi diğer otellerden ayıran en büyük özellik üstün hizmet anlayışımız. İnsansız bir bina ne kadar çok özelliği barındırsa da soğuktur ve çekici değildir. Bu nedenle her zaman insan odaklı bir işletme modelini benimsedik. Bu nedenle öncelikle misafirlerimizin memnuniyetini sağlayacak bir hizmet anlayışı sunmayı ilke edindik. Bunu başarmak içinde önce çalışanlarımızın mutluluğunu sağlamamız gerektiğine inanıyoruz. Kısacası bizim diğer otellerden ayıran en büyük özellik, otel kapısından çıkan herkesin mutlu bir gülümsemeyle ayrılacağının garantisini vermemiz diyebilirim.
-Ramada Resort Kuşadası & Golf Oteli’nde hangi uluslararası mutfakları bulabiliriz? Türk mutfağını yabancı turistlere tanıtmak gibi bir misyonunuz olacak mı?
Büfelerimizde İtalyan, Türk, Uzakdoğu, Mexica, Balık, Akdeniz, Rus, İngiliz ve international tema geceleri düzenlemekte ve buraların öne çıkan lezzetlerini misafirlerimize sunmaktayız. Genel olarak otel konseptinde o gece hangi tema varsa mutfağımızda otomatik olarak ona göre değişiyor. Böylece bir hafta konaklayan bir misafir her gece farklı kültürün mutfağını deneyimleme imkanına sahip oluyor. Bunların yanı sıra bulunduğumuz bölgenin yerel tatlarını da unutmuyoruz. Türk ve Ege mutfağının en seçkin lezzetleri Ege Alacart restoranımızda misafirlere sunuluyor. Genel dünya mutfağının dışında İtalyan mutfağı çok sevildiği için, bu mutfağa özel bir restoranımız daha var. Bu restoranımızda çok zengin bir mönüye sahip…
Çorbalarıyla, zeytinyağlılarıyla, kebaplarıyla ve tatlılarıyla geniş bir lezzet arayışına hitap eden Türk mutfağı belki de bizim uzmanlık alanlarımızdan bir tanesi. Bu nedenle dünya mutfağı sunan Petrus Restoranımızın haricinde sadece Türk yemeklerine odaklanmış bir de A La Carte restoranımız mevcut. Bizim mutfağımız gerek çeşitliliği gerekse lezzetleriyle dünyanın önde gelen mutfaklarından birisi. Bunu en iyi şekilde tanıtmak en önemli görevlerimizden birisi. Bu nedenle şefimiz de mutfağımıza sahip çıkma ve yemeklerimizin orijinalliğini koruma konusunda çok hassas.
-Otellerde gıda güvenliği çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu konudaki görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?
Kaliteli ve lezzetli yemek iyi üründen ve temiz mutfaktan çıkar. Gıda güvenliği ile ilgili kendimize ölçülebilir hedefler koyup bunları rapor haline getirdik. Bununla ilgili tüm ekibimize HACCP ilkeleri ile ilgili eğitimlerimizi verdik, periyodik olarak da vermeye devam etmekteyiz. Çalışanlarımız kritik kontrol noktalarını bilmektedir. Almış olduğumuz ürünlerin üretim yerlerini gidip yerinde görmekte ve bu firmalara ziyaretlerimizi gerçekleştirmekteyiz. Personelimizin temizlik, hijyen ve sanitasyonun önemini iyi bilmelerini sağlıyoruz. .Hijyen ve gıda güvenliği, talimatlarda neyi gerektiriyorsa biz onu uyguluyoruz. Hijyen benim mutfağımda birinci kuraldır. Yemek yapmaktan daha önemlidir. Menülerimizi hazırlarken malzeme tedarikinden başlayıp yemeğin misafirlerimizin önüne varıncaya kadarki süreçte geçen gıda güvenliği kurallarını tamamen uyguluyoruz.