1 Şubat itibarıyla tekrar uygulanmaya başlanan süttozu desteğinin, sektörün dar boğaza girmeye başladığı bir dönemde yapılması nedeniyle sektörde belli bir rahatlama sağlandığını belirten USK Başkanı Harun Çallı, “Ancak devasa bir sektörün sorunlarının tek bir argümanla tam olarak çözülmesi beklenmemeli” dedi.
Süt sektörünü takip altına alan Ulusal Süt Konseyi (USK), geçtiğimiz günlerde tüm paydaşlarını bir araya getirerek sektörün sorunlarına ait çözüm önerileri üzerine konuştu.
Toplantı sonrasında ortaya çıkan çözüm önerilerini paylaşan USK Başkanı Harun Çallı, daha önce arz fazlası sütün süt tozu şeklinde depolanması ve ithal edilen süttozu miktarının azaltılması yönündeki önerilerinin yetkili makamlar tarafından destek gördüğünü, 2009 yılında başlayan uygulamanın geçtiğimiz yıl da artarak devam ettiğini belirtti. 2011 yılında, 1 Şubat itibarıyla tekrar uygulanmaya başlanan süttozu desteğinin, sektörün dar boğaza girmeye başladığı bir dönemde yapılması nedeniyle sektörde belli bir rahatlama sağlandığını belirten Çallı: “Ancak devasa bir sektörün sorunlarının tek bir argümanla tam olarak çözülmesi beklenmemeli” dedi.
Bu nedenle USK’nın üreticiler, kamu temsilcileri, sanayiciler ve akademisyenler gibi paydaşlarıyla sık sık bir araya gelerek sektörün nabzını tuttuğunu ifade eden Çallı, ortaya çıkan önerileri de kamuoyu ile paylaştığını belirtti.
Çallı, USK’nın 2011 yılını ve süt sektörümüzdeki gelişmeleri değerlendirdiği son toplantısından çıkan çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
-İhracat desteği verilmeli
İhracatın artırılması amacıyla yeni pazarlar oluşturulmalı, içme sütüne ve labne, kaşar gibi süt ürünlerine ihracat desteği verilmeli. Böylece ülke içinde dönemsel olarak yaşanan arz fazlalığı bu yolla elemine edilmiş olacak. Konsey’in daha önce de belirttiği gibi ülkemizde; arzda yaşanan fazlalıktan değil tüketimin azlığından kaynaklanan sıkıntılar yaşanıyor. Daha fazla süt tüketimi insan sağlığı üzerine olumlu etkisinin yanı sıra, sektörün istikrarlı olmasını da sağlayacak.
-Üreticiye girdi desteği verilmeli
Süt hayvancılığının en önemli girdisi olan yemin daha ucuza temin edilebilmesi için, ithal edilen hammaddelerinin gümrük vergileri ile karma yemin KDV’si düşürülmeli. Böylece üreticilerimiz daha ucuza yem alabilecek, süt üretim maliyeti düşecektir.
-Soğuk zincir kurulmalı
Ülkemizin bazı bölgelerinde hala sıcak süt toplanmakta. Ancak hijyenik kalitenin düşmesine sebep olan bu uygulamanın kesin olarak bitirilmesi ve en küçük işletmelerin bile sütlerini soğuk zincir altında toplaması sağlanmalıdır.
-Mevzuat ülkemiz şartlarına uyarlanmalı
Çiğ süt ve ısıl işlem görmüş içme sütleri tebliği değiştirilmeli ve ülkemiz şartlarına uyarlanmalıdır.
-Kızılay ve diğer yardım kuruluşları talep artışında devreye girmeli
Talep artırılması amacıyla Kızılay ve diğer yardım kurumlarının afet bölgelerine gönderilen yardım paketlerine süt tozu başta olmak üzere dayanıklı süt ürünleri de konmalıdır.
-Okul Sütü projesi hayata geçirilmeli
Tüm bunların yanında devlet politikası haline getirilmesi ve çocuk sağlığının korunarak malnütrisyonun engellenmesi için “Okul Sütü” projesinin hayata geçirilmesi gerekmektedir.
-Süt, her yaşın içeceği
Son olarak sütün çocuk içeceği olmadığı her yaşta insanın sağlığını koruması için süt ve süt ürünleri tüketmesi gerektiği algısının oluşturulması gerekmektedir.
-USK, sektörü takip ediyor
Süt, özellikle kırsal alanda yaşayan insanımızın vazgeçilmez ekonomik değeridir. Kırsalda başlayan süt sevdası modern işleme tesislerinden market raflarına ve sofralarımıza kadar uzanmaktadır. Sütün sağımından sofraya kadar geçen süreçte yaşanan sıkıntıları belirleyip ilgili makamlarla iş birliği yapmak ve tavsiyelerde bulunmak amacıyla kurulan Ulusal Süt Konseyi, sektörün tüm paydaşlarının da katılımlarıyla belirli dönemlerde toplantılar düzenlemekte çözüm önerileri sunmaktadır.