Türkiye süt üretimi dünya sıralamasında 15. sırada yer almasına rağmen, yıllık kişi başına 26 litre süt tüketim miktarıyla alt sıralarda yer alıyor.
Ülkemiz 12,5 milyon ton çiğ süt üretimi ile dünya 15.si. Ancak aynı başarıyı tüketim rakamlarında yakalayamıyor. Hâlbuki beslenme ve sağlık uzmanları, süt ve süt ürünlerinin her öğünde almamız gereken dört temel besin grubundan biri olduğunu vurguluyor. Uzmanlar; günde 2 bardak süt içmenin, özellikle okul çağındaki çocuklarımızın sağlığına ve başarılarına katkısının yanı sıra başka faydalarına da dikkat çekiyorlar. Özellikle çocukluk ve gençlik dönemindeki süt tüketimi; sadece büyüme için değil, genetik sınırlar içinde kemik kütlesinin en yüksek düzeye çıkması, yaşlılıkta kemik kayıplarının en aza indirilerek kemik sağlığını koruması için de yararlı.
Ulusal Süt Konseyi Başkanı Harun Çallı; besleyici değeri ile insan beslenmesinde anne sütünden sonra gelen sağlıklı sütün, ne yazık ki ülkemizde yeterli miktarda tüketilmediği konusunda kamuoyunu uyardı. Konsey’in süt tüketimini arttırmak amacıyla çeşitli sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirdiğini kaydeden Çallı, 21 Mayıs Dünya Süt Günü’nde “Okul Sütü Projesi”ni başarıyla hayata geçirdiklerini ve bu sayede 4 pilot ilde 4 bine yakın öğrenciye süt içme alışkanlığı kazandırdıklarını söyledi.
“Tüketim, fiyat istikrarının sağlanmasındaki en temel faktörlerden biri!”
Ulusal Süt Konseyi, çiğ sütte sağlıklı bir fiyat mekanizmasının oluşması ve sütte fiyat istikrarının sağlanarak çiftçiden tüketiciye kadar süt zincirindeki tüm aktörlerin kazanmasını sağlayacak çalışmalar da yürütüyor. Konsey Başkanı Harun Çallı, tüm çabalarının nihai hedefinde “süt sektöründe sürdürülebilir bir piyasa düzeninin oluşturulması” bulunduğunun altını çizdi.
Ancak Çallı, süt sektöründe sürdürülebilir piyasa düzeninin en önemli faktörlerinden biri olan süt tüketim miktarının ülkemizde yeterli seviyede olmamasının, fiyat mekanizmalarının oluşumunda da etkisi olduğunu belirtti.
Süt fiyatlarında istikrar sağlanmasında diğer tüm faktörler kadar etkili olan süt tüketiminin arttırılması amacıyla yeni ve daha geniş kapsamlı bir “Okul Sütü Projesi” için çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Çallı, projenin, gelecek nesillerin sağlıklı yetişmesinde önemli bir payı olacağını belirtti.
Çallı, “Proje, aynı zamanda sistemin normalleşmesine katkı sağlayacak önemli bir çözüm” dedi.
USK’nin piyasayı düzenleyecek yetki ve imkânlara henüz kavuşamadığına da dikkat çeken Çallı, sürdürülebilir süt piyasasının devamı ve süt üretimi ve fiyatlarındaki istikrarın korunması amacıyla USK’nın çalışma konuları ve önerilerini 7 başlık altında sıraladı:
– Çiğ süt arzının mümkün olduğunca bütün yıla eşit yayılacak şekilde planlanması,
– Çiğ süt maliyetine göre fiyatının belirlenmesi,
– Çiğ sütün kalitesinin artırılması,
– Beklenmedik durumlar için geliştirilen “arzın yüksek talebin düşük olduğu zamanlarda, fazla sütün süt tozu olarak değerlendirmek üzere desteklenmesi” gibi uygulamaların devam ettirilmesi,
– ‘Okul Sütü’nün Türkiye’nin sağlıklı gelecek nesillerinin yetişmesi için beslenme politikasının bir parçası olarak uygulanması,
– Kayıt dışının önlenmesine yönelik yöntemlerin geliştirilmesi ve uygulanması
– Teşviklerin sektörün sürdürülebilirliğini sağlayacak şekilde planlanması.