Banyo, duş alma, diş fırçalama, el, yüz yıkama gibi dış beden temizliği için gösterilen sürekli çabaların yanında iç beden temizliğinin ihmal edildiğine dikkat çeken Dr. Mustafa Yaşar, “İç bedenimizi ilaçlar, kimyasallar, hava kirliliği, GDO’lu gıdalar gibi etkenlerle oluşan atıklardan yılda en az iki kez arındırmamız gerekir” dedi.
Deve dikeni tohumu karaciğeri temizliyor
Vücudun toksinlerle savaşan antioksidan mekanizmasını güçlendirmenin büyük önem taşıdığına işaret eden Dr. Yaşar, bunun doktor gözetiminde uygulanacak bitkisel kürler, diyetler ve sporla sağlanabileceğini kaydetti. Dr. Yaşar, detoks tedavisi alma imkanı olmayanlar içinse deve dikeni tohumu önerdi. Dr. Yaşar, “Detoks için en baş sırada önereceğim deve dikeni tohumunun özellikle karaciğer üzerinde detoksu sağlayan enzimsel faaliyetleri organize ettiği, bu yolla detoks faaliyetini güçlendirdiği son yapılan klinik çalışmalarla ortaya kondu. Deve dikeni tohumunu öğütüp günlük bir çay kaşığı ölçeğinde bir ay boyunca tüketebilir, bunu senede iki kez tekrarlayabilirsiniz. Diğer bitkilerin kullanımı ancak doktor gözetiminde mümkün olabilir. Çünkü bitkiler de bir ilaçtır ve bilinçli kullanılması gerekir. Ancak deve dikeni tohumunun uzun süreli kullanımında bile herhangi bir toksik etkisi görülmedi. Halk arasında meryem ana tohumu diye de biliniyor” dedi.
Her gün yürüyüş yapılması ve iki litre su içilmesinin detoks açısından önemine değinen Dr. Mustafa Yaşar, aşırı elektronik cihaz kullanımından kaçınılması, yılda iki kez 15’er günlüğüne elektriksel kirliliğin en az seviyede olduğu köy ortamına gidilip arınılması gerektiğini belirtti. Tüm bu önlemlerin alınması ve yılda iki kez detoks programlarının uygulanması durumunda vücudun yaşlanmasının da yavaşlatılabileceğini belirtti.
Dr. Yaşar, brokoli, yaban mersini, adaçayı, civan perçemi, ısırgan yaprağı, soğan, sarmısak, elma, zencefil, maydanoz ve enginarın detoksa iyi gelen diğer bitkilerden olduğunu vurguladı.