Schunk, Hannover Fairs Turkey’in dijital etkinlik platformu Connection Days üzerinden düzenlenen Endüstriyel Robot Otomasyonu ve Geleceği Konferansı’na katıldı.
Dünya çapında 50’den fazla ülkede faaliyet gösteren ve otomasyonda kullanılan tutucu sistemleri, robot aksesuvarları, CNC tezgah iş parçası bağlama sistemleri ve takım tutucuları pazarında dünyanın önde gelen isimlerinden olan Schunk, Hannover Fairs Turkey ve ENOSAD (Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği) işbirliğiyle düzenlenen Endüstriyel Robot Otomasyonu ve Geleceği Konferansı’nda Premium Sponsor olarak yer aldı. Schunk Türkiye ve Orta Doğu Ülke Müdürü Emre Sönmez ve Schunk Türkiye Otomasyon Bölümü Satış Müdürü Egemen Zengin’in konuşmacı olarak katıldığı “Geleceğin Robot Otomasyonu ve Tamamlayıcı Teknolojiler” panelinde; yeni nesil robot teknolojileri ve hayatımızdaki yeri derinlenmesine ele alındı.
Kolaboratif robotların kullanımı giderek artıyor
Schunk olarak dünya genelinde robotlu uygulamalarda tamamlayıcı ekipmanlar alanında çalışan bir teknoloji şirketi olduklarını belirten Schunk Türkiye ve Orta Doğu Ülke Müdürü Emre Sönmez; “Kendi çalışmalarımızda doğadan esinlenerek esnek ve verimli robot tutucuları ile aksesuarları üretiyoruz. Dijitalleşme, mobilite, elektrikli ekipmanlar ve yapay zekâ hayatımızda eskisinden çok daha fazla yer alıyor. Bu artışın yansımalarını robotlu uygulamalarda da daha yoğun olarak göreceğiz.
Endüstride her geçen gün daha çok rol alan kobot uygulamalarının kurulum sayısında 2019 yılında yüzde 11’lik bir artış yaşadığını görüyoruz. Toplamda ise 373 bin robotun yüzde 4.8’ini kolaboratif robotlar oluşturuyor. Schunk olarak tüm bu kolaboratif robotlar için akıllı, kendi kendine öğrenebilen, haberleşebilen ve hissedebilen robotik tutucular yapıyoruz ve bunları çok hızlıtak çalıştır sistemler şeklinde müşterilerimize sunuyoruz” şeklinde konuştu.
İnsan eli hassasiyetine sahip robot kollar
Sanayide en çok kullanılan robotlara ilişkin bilgileri de paylaşan Sönmez; “Bizim için gelecek vadeden alanlardan biri de AMR diye tabir ettiğimiz otonom mobil robot uygulamaları. Özellikle mobilitenin hayatımızda çok fazla yer edinmesiyle birlikte robotlu uygulamaların da mobilite anlamında fabrikalarda daha çok karşımıza çıkacağını öngörüyoruz.
İnsan elinin hareketlerini birebir taklit edebilen ve bakım gerektirmeyen robot tutucuları ile iş ortaklarımızın ve son kullanıcılarımızın işlerini kolaylaştırmak üzere çalışıyoruz. Yine son dönemlerde sıkça karşımıza çıkan uygulama ise robotik yüzey işleme uygulamaları. Biz bu operasyonların çoğunun insanlar tarafından yani manuel olarak yapıldığını görüyoruz.
Yakın gelecekte yüzey işleme operasyonlarında daha fazla robotun yer alacağını düşünüyoruz. Bu sebeple robot aksesuarları altında yeni ürünler geliştirmeye devam ediyoruz. Ek olarak, tarım sektöründe de robotik uygulamalar her geçen gün artıyor. Sektörü ikiye ayıracak olursak; açık arazi robotik uygulamalarında arazinin işlenmesi, arazi hazırlıkları, ürünlerin ilaçlanması ve ürün hasatı yer alıyor. İkinci kısım ise endüstriyel robotlarımızın çok daha fazla kullanıldığı kapalı alan uygulamaları diyebiliriz. Bu alanda özellikle seracılık, fide ve fidan yetiştiriciliği, ürün hasadı ön plana çıkıyor. Ürünlerin istenilen renge ve büyüklüğe gelip gelmediği gibi olgunluk kriterlerini karşılama durumu sensörler ile kontrol edilerek devamında robotik tutucularla ürüne hiç zarar vermeden hasat işlemi gerçekleştirilebiliyor” dedi.
Dünyanın en geniş ürün yelpazesini sunuyor
Schunk Türkiye’nin faaliyetlerinden bahseden Schunk Türkiye Otomasyon Bölümü Satış Müdürü Egemen Zengin ise “Schunk olarak müşterilerimiz için uzun ömürlü, hassas ve güvenilir ürünler üretiyoruz. Müşterilerimize en iyi ürün yelpazesini sunarken teknolojideki liderliğimizi de koruyoruz.
Otomasyonda kullanılan tutucu sistemleri, taşıma sistemleri ve robot aksesuvarlar ile talaşlı imalat tezgahlarında kullanılan takım tutucu ve iş bağlama sistemlerinin oluşturduğu11 binden fazla standart ürünümüzle dünyanın en geniş tutma ve iş bağlama sistemleri ürün portföyüne sahibiz. Müşterilerimize yılda 2 binden fazla özel çözümler sunarak hem otomasyon hem de talaşlı imalat sektörüne hizmet ettiğimiz için sektörlerarası yetkinliğimiz yüzde 100’e ulaşmış durumda. Ayrıca teknolojik liderliğimizi sürdürmek için her yıl ciromuzun yüzde 8,5’ini Ar-Ge faaliyetlerine ayırıyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu.