Vegan Derneği’nin Yıldız Teknik Üniversitesi yemekhanesini dönüştürmek ve üniversitede “yeşil tabak” sayısını artırmak için YTÜ Vegan Vejetaryenler Topluluğu ile yürüttüğü kampanya olumlu sonuç verdi. 28 Şubat 2022 tarihinden itibaren üniversite yemekhanelerinde vegan mönü çıkarılacak.
Üniversitelerde vegan yemek hakkı mücadelesi sürüyor. En son kazanım Yıldız Teknik Üniversite’sinden (YTÜ) geldi. YTÜ Vegan Vejetaryenler Topluluğu (YTÜ VVT) ile Vegan Derneği Türkiye’nin (TVD) birlikte #YTÜVeganMenüİstiyor kampanyası 14 Şubat’ta başarıya ulaştı.
TVD, YTÜ yönetimine yaptığı yazılı başvurunun ardından YTÜ Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Beslenme Birimi Şube Müdürlüğü’nden resmi olarak “Üniversitemizde 28.02.2022 tarihi itibarı ile vegan mönü çıkmaya başlayacaktır” yanıtını aldı.
500 ıslak imza toplandı
Öğrencler, vegan yemek seçeneklerinin eksik ve yetersiz olması ve gerektiği gibi etiketlenmemesi sebebiyle Ocak 2022’de harekete geçti.
Gerek sağlık nedenleri ile, gerekse ekolojik ve etik sebeplerle her bireyin sağlıklı beslenmeye erişim hakkı için üniversite yemekhanelerinde vegan mönü talep eden ve bu talebi destekleyen yüzlerce kişiye ulaştı.
Kampüslerinde yeterli miktarda ve düzenli olarak vegan mönü çıkarılması için TVD ile ortak kampanya başlatan YTÜ öğrencileri, üniversitenin kampüslerinde topladıkları 500 imzayı üniversite yönetimine 1 Şubat’ta teslim etti.
Üniversite dışından öğrencilere destek
TVD ise, YTÜ VVT başta olmak üzere, YTÜ’de vegan mönü çıkarılmasını isteyen tüm öğrencilere destek olmak için change.org/ytuveganmenu adresinde #YTÜveganmenüistiyor etiketiyle bir imza kampanyası başlattı.
Dernek, YTÜ yönetiminin öğrencilerin taleplerini dikkate alarak;
- Besin değeri açısından yeterli bir vegan mönü sunması,
- Herkes için yeter miktarda vegan yemek çıkarması,
- İnsanların ne yedikleri konusunda bilinçli seçimler yapabilmeleri için yemekleri uygun şekilde etiketlemesi,
gerektiğini hatırlatarak vegan öğrenciler için daha geniş bir kitlenin ses çıkarmasını sağladı.
Sağlıklı beslenmeye erişim hakkının insan hakları kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan imza kampanyasına bir ayda 1665 kişi imza atarak YTÜ öğrencilerinin mücadelesine katkıda bulundu.
“Veganlık vicdan hürriyeti kapsamında değerlendirilmelidir”
TVD Kurucu Başkanı Ebru Arıman, YTÜ rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz ile YTÜ Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı’na yaptıkları çağrının olumlu sonuçlanmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirterek şunları söyledi: “Veganlık, temel olarak etik yönüyle, hayvanları mal ve hizmet olarak gören anlayışın reddidir.
Bu noktadan hareketle, vegan bireyler hayvanları hayatlarının her alanında sömürü malzemesi yapacak durum ve davranışlardan kaçınırken, aynı zamanda işin beslenme boyutunda da hayvansalları tüketmeyi de reddederler.
Dolayısıyla veganlık yalnızca bir beslenme biçimi olarak değerlendirilemeyecek kadar derin, vicdani bir bakış açısıdır. Anayasamızda bireylerin ‘Sağlıklı Yaşam/Beslenme Hakkı’ da, ‘Vicdan Hürriyeti’ de güvence altındadır.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve Mediko-Sosyal Sağlık, Kültür ve Spor İşleri Dairesi Uygulama Yönetmeliği de, üniversite yemekhanelerinde vegan beslenmeye uygun mönüler bulundurulması için üniversitelere pozitif yükümlülük yüklemektedir.
YTÜ’nün aldığı bu kararın, tüm üniversitelerde vegan mönü uygulamasının hayata geçirilmesi için Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı’na yaptığımız yazılı başvurunun sonucunu hızlandırmasını ve bu süreçte diğer üniversitelere örnek olmasını umuyoruz.”
Üniversitelerde vegan mönü neden önemli?
Özellikle üniversite kampüslerinde vegan mönü sunmak, bunu düzenli ve sistemli hale getirmek son derece önemli. Çünkü:
- Hayvanlar, beslenme alışkanlıklarımız yüzünden ölçülemez derecede acı çekiyor. Günümüzde giderek artan sayıda insan, hayvanlardan elde edilen içerikler içermeyen vegan yemekleri tercih ediyor. Hayvan sömürüsüyle mücadelenin en etkili yollarından biri vegan yaşam tarzına geçmektir.
- Gezegenimizdeki tüm canlı yaşamını tehdit eden bir iklim kriziyle karşı karşıyayız. Bu sebeple karbon ayak izini azaltmak herkesin sorumluluğudur. Hayvancılık ve iklim değişikliği arasındaki bağlantıya dair şimdiye kadar yapılmış en kapsamlı araştırma, “et”, süt ve süt “ürünlerinden” kaçınmanın gezegen üzerindeki çevresel etkimizi azaltmanın en önemli yolu olduğunu ortaya koydu. İklim kriziyle mücadele konusunda öncülük etmek ve yeni nesillerin geleceğini güvence altına almak için bu tür önlemleri ilk alan, eğitim kurumları olmalıdır.
- Birçok insan, hayvansal “ürünlere” dair artan sağlık endişeleri nedeniyle bitkisel bazlı gıdalar tüketmeyi tercih ediyor. Çok sayıda bilimsel veri, sağlıklı bir yaşam için işlenmemiş gıda ve bitki bazlı bir beslenmenin en iyisi olduğunu gösteriyor. Her bireyin sağlıklı ve besin değerleri açısından eksiksiz bitki bazlı yemeklere erişim hakkı tartışılmaz olmalıdır; bireylerin ve kurumların inisiyatifine bırakılmamalıdır.
Dernek, web sitesinde yaptığı açıklamada, üniversitesinde vegan yemek hakkı için ilk adımı atan ve üniversite yönetimini harekete geçirmek için desteğe ihtiyacı olan vegan öğrencilere ve topluluklara seslenerek dayanışma çağrısında bulundu.