Gıda 2000 Dergisi

Yüzdükten sonra mutlaka yüzünüzü yıkayın

“Denize girerken deniz gözlüğü takıyor musunuz?” diye sorsak bu soruya çoğu kişinin verdiği cevap gibi muhtemelen sizin de cevabınız “hayır” olacaktır. Çünkü en genel yanlış kanı, gözlüklerin sadece yüzücüler için olduğu yönünde. Bununla birlikte gözlüğü takıp çıkarmayı pratik bulmama, alışkanlık edinilmediği için takmama, estetik bulmama gibi birçok sebepten ötürü de yine her türlü tahrişe karşı en üstün göz korumasını sunan deniz gözlüğüne mesafeli olabiliyoruz. Peki deniz ve havuza girdiğimiz bu dönemde göz sağlığımızı nasıl koruyabiliriz? Liv Hospital Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Rıfat Rasier anlattı.

Havuzlara faydalı gözlere zarar

Yüzme havuzlarının dezenfekte edilmesinde klor ve salin önemli bir rol oynar. Ancak bu faydalı kimyasallar gözlerinize de zarar verebilir. Doğru dengenin sağlanamaması, gözde batma, yanma, kuruluk ve kızarıklık şeklinde tahrişe neden olabilir. Hiç şüphesiz yüzdükten sonra şu ya da bu şekilde “yüzücü gözü” deneyimi yaşamışsınızdır.

pH dengesi yaklaşık 7,4 olmalı

Bir yüzme havuzu için en uygun pH dengesi yaklaşık 7,4’tür ve bu da kabaca gözlerinkiyle aynıdır. Havuzun sahibiyseniz, pH’ı ölçmek için suyu sık sık test edin ve kimyasal bileşimini buna göre ayarlayın.

Başka birinin havuzunda yüzüyorsanız, kimyasalların dengesiz olup olmadığını belirleyene kadar gözlerinizin suya maruz kalmasını sınırlayın. Ani göz tahrişi, pH’ın ayarlanması gerektiğine dair iyi bir işarettir.

Klorun gözler üzerindeki etkisi: Tahrişten daha fazlası

Klor, yüzme havuzlarında güçlü bir dezenfektan olarak geniş çapta tanınmaktadır ve yüzücüler için güvenli bir ortam sağlamak amacıyla zararlı bakterilerin yok edilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Etkinliğine rağmen klor kullanımının dezavantajları da vardır:

Yüzme havuzlarında klorun yanı sıra genellikle, klorun suda bulunan organik maddelerle (yüzücüler tarafından havuza verilen ter, yağlar ve idrar gibi maddeler) reaksiyona girmesiyle oluşan kimyasallar olan dezenfeksiyon yan ürünleri (DYÜ’ler) de bulunur. Klor ve bu organik bileşikler arasındaki etkileşim, DYÜ’lerin oluşumuyla sonuçlanır. Bunlar arasında Trihalometanlar (THM’ler) ve Haloasetik Asitler (HAA’lar) iki yaygın türdür.

Gözün doğal gözyaşı tabakasına verilen zararı şiddetlendirebilir

Konsantrasyonları düşük olsa bile, bu kimyasalların yüzme havuzlarında bulunması gözün doğal gözyaşı tabakasına verilen zararı şiddetlendirebilir. Yüzme havuzları, tüm kimyasalları güvenli seviyelerde tutmak için belirlenmiş yönergeleri ve prosedürleri takip ederek yüzücülerin endişelenmeden suyun tadını çıkarmasına olanak tanır.

Klorlu suyun tetiklediği göz hastalıkları
Tuzlu suyu tercih edin

Havuz seçme şansınız varsa tuzlu su seçeneğini seçmenizi tavsiye ederim. Tuzlu su havuzlarının bakımı daha zor olmasına ve yine de klor gerektirmesine rağmen klor konsantrasyonlar çok daha azdır.

Kuru göz sendromuna yol açabilir

Gözyaşı filmi, korneanın ön kısmını kaplayan, yağ, su ve mukozadan oluşan koruyucu bir bariyerdir. Havuz kimyasallarının gözleri tahriş etmesinin ana nedenlerinden biri, sağlıklı gözyaşı filmini yıkayarak korneayı korumasız bırakmalarıdır.

Bu durum sık sık meydana gelirse (örneğin, sürekli yüzerek geçirilen bir yaz boyunca), gözyaşı filminin düzgün çalışmadığı bir durum olan kuru göz sendromuna yol açabilir.

Tuzlu suyun etkisi: doğal, zararsız demek değildir

Denizde yüzmek gözlerinizi tuzlu suya maruz bırakır; bu da doğal olmasına rağmen gözleriniz için zararlı olabilir. Yüksek tuz konsantrasyonu gözlerinizi kurutabilir ve yüzme deneyiminizi etkileyebilecek semptomlara yol açabilir. 

Tuzlu suya maruz kalmayla ilişkili göz koşulları
Nasıl tedbirler almak gerekir?
Exit mobile version