Zeytin hasadı, 15 Eylül tarihinden itibaren başlıyor. Bu yıl bir önceki yıla göre, zeytin rekoltesinde % 10’un üzerinde bir üretim artışı bekleniyor. Zeytin hasadında yaşanacak artışın, zeytinyağı üretimine olumlu yansıyacağı kaydediliyor.
Güneydoğu bölgelerinde Eylül ayında başlayacak hasadın, batı bölgelerindeki bazı illerde Ocak-Şubat aylarında devam edeceğini ifade eden Eğitimci ve Uluslararası Zeytinyağı Tadım Uzmanı Serdar Öçten Ünsal, mücbir bir sebep olmazsa, zeytin ve zeytinyağı üretiminde bu yılın bereketli olacağını belirtti.
Bu yıl 150 bin tonun üzerinde zeytinyağı üretimi yapılabileceğini anlatan Serdar Öçten Ünsal, sektöre dair bilgiler vererek şunları söyledi: “Türkiye’de, üretim her geçen yıl artıyor. Binlerce dönüm alana, yeni zeytin fidanları dikildi ve halen dikilmeye devam ediliyor. Bu fidanlardan, önümüzdeki dönemlerde katlayarak mahsul alınacaktır. Şuan ülkemizin, yaklaşık 180 milyon zeytin ağacı kapasitesi vardır ve bu sayı yeni zeytin fidanları ekimiyle artışını sürdürecektir. Sektörümüzde, bin 800’e yakın işletme faaliyet gösteriyor” dedi.
Dünya genelinde natürel sızma zeytinyağına olan talebin her geçen yıl katlandığının altını çizen Serdar Öçten Ünsal, kansere karşı koruduğu için başta Amerika’da olmak üzere birçok ülkede zeytinyağına doğal ilaç olarak bakıldığını söyledi.
“Zeytinyağı hangi ülkeden ithal edilirse, ithal edilen ülke menşei ürün etiketine yazılmalıdır”
Sezon başında zeytinyağının litresinin 18 TL’yi görmesi nedeniyle ithalatın yapılmakta olduğunu ifade eden Serdar Öçten Ünsal, konuşmasına söyle devam etti: “Sezon başında litresi 18 TL olan zeytinyağının alış fiyatı, ağırlıklı Tunus’tan yapılan ithalatla, 12 TL civarına düştü. İç piyasada ihtiyaç olduğunda ithalatın yapılması lazımdır. Ancak buradaki hassas konu; eğer x bir marka ürünlerinde Tunus yağı kullanılıyorsa, etiketin üzerine de “Tunus’tan ithal edilen yağ kullanılmıştır” diye yazmalıdır” şeklinde konuştu. Serdar Öçten Ünsal, ihtiyaç duyduğunda İtalyanların ve İspanyolların da, Tunus’tan zeytinyağı ithalatı yapmakta olduğunu belirtti.
Butik markaların, pazar payı % 10’u buldu
Ülkemizde son 10 yıla bakıldığında üretim ve markalaşmanın hızla geliştiğini anlatan Serdar Öçten Ünsal, şunları kaydetti: “Görmeye alışık olduğumuz sanayi tipi markaların yanı sıra, butik üretimler de reyonlarda yer almaya başladı. Son 10 yılın grafiğine bakıldığında, butik üretimlerin pazar payı % 10’u buldu. Nitekim zeytin ve zeytinyağına verilen destekleme primleriyle, sektör rahatlatılmaktadır. Zeytin çiftçisi, ekonomik gelir anlamında memnun kalmaktadır” diye konuştu.